Karakter Adı: Maxwell “Sahirkıran”
Karakter Geçmişi: Maxwell Lyria düzlüklerinin dağlara bağlandığı topraklarda dünyaya gelmiş bir çocuktu. Ebeveynleri sıradan gezgin tüccarlardı. Hayatlarını bu kirlenmiş dünyada nispeten temiz kalmış yerleşkeler arasında gezerek onların yaşamaları için gerekli metaları temin ederek kazanan bir kumpanyanın üyeleriydiler. Bu uğursuz topraklarda çocuk büyütmeye çalışan umutsuz romantiklerdi.
Fakat işler Maxwell 6 yaşına geldiğinde değişmeye başlamıştı. Günler geçtikçe uğursuz topraklar daha da kötüleşiyor, ticaretin seyri değişiyordu. Daha tehlikeli hale gelen yollarda paralı askerlerlerin fiyatı artıyor sevecen yüzler azalıyor Eşkıya taifesi azıtıyordu. Koşullar kötüleşiyordu yine de ailesi zorluklar karşısında yılmıyor ilerlemeye devam ediyordu, yeterince birikim yaptığını düşünen ailesi gölgeburç’a yerleşmeyi planladığından bahsediyordu. İşte yıkım o zaman geldi. Tüm hayatı boyunca birlikte yol aldığı gezici tüccar kumpanyası Maxwell ve ailesine karşı durdu. Anne ve babasının gözleri önünde ailesi bildiği insanlar tarafından kılıçtan geçirildiğini gören küçük çocuk daha olayların şokunu atlatamadan yakalanmış ve bağlanmıştı. Ailesinin çadırı talan edilmiş tüm hayatları boyunca kazandıkları para pay edilmişti. Üstelik Maxwell’i de yol üstünde satıp ondan da kar etmişlerdi.
Maxwell daha neler olduğunu sindiremeden kendisini bir büyücünün ellerinde esir olarak bulmuştu. Ailesi bildikleri ona ihanet etmiş, ebeveynleri öldürülmüş, köleleştirilmişti. Günleri efendisinin işkence ve deneyleri ile geçiyordu. Gündüzleri efendisinin malikanesi ile ilgileniyor ona verilen görevleri yapıyor geceleri ise deneylere denek oluyordu. Defalarca kaçmayı denemişse de diğer esirler tarafından yakalanıp yeni işkence metotlarını deneyimlemişti. Ruhu ve direnci yavaşça kırılıyordu. Her geçen güç insanlığı ondan kopartılıyordu.
14 yaşına geldiğinde eski halinden geriye sadece bir kabuk kalmıştı. Umut onda hiç var olmamış gibiydi. Şansı efendisinin topraklarına gelen kıran avcılarıyla değişmişti. Avcılar kıranla beraber efendisinin kellesini de avlamışlardı. Kölelerini de serbest bırakmışlardı. Bir çoğu çoktan kırılmış köleler efendilerini kaybedince ne yapacaklarından emin olamamış onunla birlikte ölmüşlerdi. Ama maxwell onlardan farklı hissediyordu. Eski halinden geriye kalan kabuğun içinde hala bir şeyler vardı. Üzerindeki zincirlerin artık olmadığını hisseden çocuk malikaneden arkasına bakmadan kaçmıştı.
Çorak ve tekinsiz topraklarda bir çocuğun hayatta kalması zordu. Yiyecek yemek bulmak yatacak yer bulmak Maxwell’in her gün başarması gereken dişli engellerdi. Her zaman bu engelleri aşamasa da bir şekilde kendisini medeniyetin eteklerinde bir yerleşime taşıyabilmişti. Yıkık kardeşlik isimli bir paralı asker çetesinin mesken tuttuğu Höyüklü Mezra adında küçük bir yerleşimdi. Kardeşlik Maxwell’i aralarına almış ona kılıç tutmayı öğretmiş çeşitli işlere koşmuştu. Maxwell onları , onlar da Maxwell’i kullanmışlardı. Gelişen ve güçlenen Maxwell içindeki çağrıya kulak verip kendisini yollara vurmaya karar vermişti. Gezecek görecek ve güçlenecekti. Güçlenecekti ki boyunduruk altına girmesin, diyara musallat olan bu büyü illetinin kökünü kurutsun. Yıkık Kardeşlikle ilişkili bir grup bağımsız kıran avcısının yanında Höyüklü Mezrayı terk etmişti.
Kişiliği: Maxwell plansız hesapsız hareket eden vahşi biridir. İstekleri ve arzularına ket vurmaz, söylediklerini söylemeden önce düşünmez. Genel olarak sakin bir yapıdadır çok konuşkan değildir. İnsanların duygularını anlayamaz, sadece kendisinin çıkarının ve isteklerinin peşinden gider. İnsan ilişkileri iyi değildir. Büyücülerden ve büyüden nefret eder. Doğadışı olarak nitelendirir ve lanetli görür. Tüm tarikatlara, ayincilere ve kölecilere sonsuz nefreti vardır. Zayıflıktan nefret eder, zayıfın söz hakkı olmadığını düşünür. Zayıflar nasıl öleceklerine bile karar veremez der fakat yine de zayıfı korumak ister. Zayıfı güçlendirip kendisini korumasını sağlamak ister. Özgürlüğün en önemli şey olduğunu düşünür ve özgürlüğünü sadece kendi gücüyle koruyabileceğine inanır. Diğer insanlara inanmaz ve güvenmez. Bu hayatta sadece kendisine güvenebileceğini bilir. Acımasız,soğuk ve geleceğe karşı umutsuzdur. Yine de sonuna kadar gitmek ister. Ölene kadar amacının peşinden koşmak ister.
Ahlaki Yönelimi: İyi, kötü, doğru, yanlış, günah, sevap hiçbirine inanmıyor. Hepsi Maxwell için anlamsız. Güçlenme ve hayatta kalma birbirini tamamlayan iki anahtar. Yaşamak için güçlenmek gerekir ve güçlenmek için her yol mübahtır. Tek bir istisna ile : Büyücülük. Büyünün ve doğadışının tümü insanlığın içinden sonsuza kadar yokedilmesi gereken bir zehirdir.
Karakter Görünümü: Maxwell 20’lerinin ortasında görünür. 190 boyunda 80 kilodur. Siyah gür ve kıvırcık saçları beline kadar gelir. Genelde 3 boğum halinde boğumlu at kuyruğu yapar. Yüzü ince uzundur. Gözleri gridir ve herhangi bir canlılık parıltısı taşımaz. Kirli bir sakalı ve bıyığı vardır. Cildi soluk buğday rengindedir. Vücudu yara izleriyle doludur. Kıyafet olarak rahat kumaş gömlekleri ve pantolonları tercih eder. Kalın kumaştan kapüşonlu bir pelerin her zaman üzerindedir. Bileklerinde pirinçten yapılma süslemeli bilekler vardır. Belinde gösterişsiz bir kın içinde kılıç taşır. Sırtında deriden eski bir çanta vardır.
► Show Spoiler