Dariavarth Eghianos

Post Reply
User avatar
GM-Velatria
Gamemaster
Gamemaster
Posts: 59
Joined: Sun Jul 20, 2025 11:18 am

Dariavarth Eghianos

Post by GM-Velatria »

Muhafız Büyücü Altharion’un Kara Kaleminden
Dariavarth "Davet Edilmeyen" Eghianos – Denizin Kâbusu ve Yükselen Boşluk
► Show Spoiler
Külliyat'ımın tozlu sayfalarına mühürlenen her varlık bir bilmece taşır. Lakin Dariavarth 'Davet Edilmeyen' Eghianos denilen bu şahsiyet, Velatria'nın bükülmüş ruhunun, küllerden doğan bir azmin ve kadim karanlığın ne denli iç içe bir örüntü dokuyabileceğinin yaşayan, soluk bir fısıltısıdır. Onun hikayesi, Eldarion'un görkemli Eghianos hanesinin, Zhaar'ın gazabıyla bir gecede küle döndüğü o Tanrıkıran gecesinde başlar. Doğduğu o uğursuz şafak, Eldarion'un göklerini saran bir yangınla müjdelendi; annesi, doğum yatağında iblis mızraklarının gölgesinde son nefesini verirken, küçücük bedeni bu kıyamette sol bacağını yitirdi. Anne sütünden mahrum, insan sevgisinden bihaber büyüdü; atılan her adımda değneğine vuran acı, dünyaya duyduğu nefreti iliklerine kazıyan bir mühür oldu. Harabelerin fısıltıları, yağmacıların çiğ gülüşleri arasında, yaşamı bir kırıntı, bir direniş meselesiydi.İnsanlığın onu bir yaratık, bir lanet olarak görmesiyle başlayan dışlanmışlığı, onun ilk ve en derin yarası olmuştu.

Lakin Külliyat'ımın en karanlık köşelerine sızan fısıltılar, onun hayatta kalışının ardında çok daha derin, çok daha ürkütücü bir gerçekliğin yattığını iddia eder: Zhaar'ın kadim ordusundan kopmuş bir 'Hym'in, bir karabasan ruhunun, o parçalanmış bedeni kendine konak edindiği söylenir. Eğer bu gölge doğruysa, Dariavarth'ın o insanüstü direnişi, bilincinde olmadan 'Hym'in karanlık iradesinden aldığı bir lütuftur. Bu, onu Külliyat'ıma işlenecek en büyük anomalilerden biri kılar; zira bilmeden Zhaar'ın zincirlerine vurulmuş bir kukla mı, yoksa kendi iradesiyle dahi gölgelerden güç devşiren yeni bir varoluş mu olduğunu kim bilebilir? Peki ya söylentiler? Bazıları normal bir adamdan bahseder; bazıları gözleri alev kırmızısı, karanlığı yansıtan birer kor parçası gördüğünden. Bazılarına lütuf olur; bazılarının zihnine bir lanet gibi işler.

Denizlere, kendi elleriyle yoğrulmuş, binlerce direğin gökyüzüne bir ağıt gibi yükseldiği, yaşayan bir şehir-krallık bahşetmiştir Velatria'ya. Yıllar süren çılgınca bir ağaç katliamının ve demirciliğin ardından, 'Tamanthar' adını verdiği yüzen şehir-gemisini denize indirmiş. Denizlerde kendi yasasını, kendi düzenini, kendi 'Talarkiyalığı'nı kurmuş.[/b] Bu yüzen şehir korsancılık, ticaret ve paralı askerlikten gelir elde ediyor, Velatria kıyılarında yeni bir korku salıyorlar. Bu düzen, Dariavarth'ın içindeki o isimlendiremediği boşluğu doldurma arayışının somutlaşmış hali, acımasız bir arzu anıtı.

Dariavarth, iyilik ya da kötülüğe değil, sadece kendi iradesiyle kurduğu dengeye inanır. Zayıfları korur, ama onları kullanmak için. Merhameti stratejiden doğar, eylemden değil. O bir halk kurucusudur evet, ama ne baba ne de çoban. Yüreği, ıssız bir deniz feneri gibi yalnızdır; sevgi onun için ya ruhu boğan bir lüks ya da sinsice örülmüş, ölümcül bir tuzaktır. İçindeki o isimlendiremediği boşluğu doldurmak için denizlerin tek hakimi olmak ister. Eğer dünya, onun elleriyle yoğrulmazsa, zaten yok olmaya mahkum olduğuna inanır.

Onun yolculuğu, bu karanlık çağın denizlerine bir dalga mı, yoksa bir tsunamiyi mi getirecek kestirmek güç. Bu, bilmeden Zhaar'ın gölgesine vurulmuş bir kukla mı, yoksa Velatria'yı Zhaar'ın kendisinden daha büyük bir tehlikeye sürükleyecek, kendi azmiyle doğmuş yeni bir kâbus mu olduğunu zaman gösterecek. Kalemim, kaderini yazmak için hazır bekler.
Post Reply